Yalandan seçimlere yalandan kutlamalar…
Baydı artık bu dalkavukluklar.
Ülke eleştiriye açık değil.
Gaziantep ise hiç değil!
Körler sağırlar düzeninde boğulan halk artık samimiyetsizliğe tahammül edemiyor…
3 kuruşluk insan olduğunu bildiği kişiyi yine de yağlayıp yüzleyenler ise en çok özdeğerinden oluyor, insanlığa ihanet ediyor…
Herkes her şeyi biliyor.
Çoğu susuyor…
Azı konuşuyor!
Kimse inkar edemiyor.
Konuşana arkadan şak şak yapanlar uyutana, kandırana sesli alkış çalıyor!
İkiyüzlülük içinde boğuluyor insanlar.
Kendi acıdığı yerden haykıranlar, başkasının acıdığı yere tuz basıyor.
Bana hak sana yasak çiğliyle bencilce yaşıyor.
Tuzu kuru olanlar arkalarını dayadıkları yerden “insan’mış” gibi geçim derdinde olanları sadece izliyor!
Gaziantep ise basit oyunların, aç gözlü insanların, bencil politikaların, çoğu duyarsız ve özgün olmaktan uzak yöneticilerin avucunda her geçen gün yitip gidiyor…
Kimse kimseyi sevmiyor ama herkes herkesle samimi bataklığından bir türlü çıkamıyor…
Çünkü iyileri sadece harcıyor, kötülere prim veriyor!
Eleştirenlere kafa çeviriyor…
Övenleri yanına topluyor!
Doğal olarak koca bir yalanın içinde kayboluyor.
Bilmiyorlar ki memleket kendilerinin egosundan büyük!
Uzmanın bilgisinden, objektif insanın düşüncesinden yararlanmıyor…
Her eleştirini muhalif sıfatıyla damgalayıp rafa kaldırıyor!
O raf bir gün başına yıkılır insanın, idrak edemiyor!
Siyaset sevmeyen bile memleketin iyiliği için siyaset yapmak zorunda kalıyor.
Çünkü çürümüşlük her yerden akıyor…
İşte bu vahim durumda yanlış yapandan çok, yanlış yapanlara dalkavukluk edenler daha çok nefret topluyor!
İnsanlar bir nefeslik ömürlerine on nefeslik savaş vermiş gibi hissediyor
Oysaki sadece huzur ve güven arıyor.
İnsanca yaşamak istiyor…
FM 