Hep kaybetmeye mahkumdur…

İnsan, insanlık tarihinin kısır döngülerinin en büyük kaybedeni, hayat denen tiyatronun en trajik karakteridir.

Hayvanlardan üstün görüneni lakin yüzlerce yıl geçse bile onlar kadar gelişemeyenidir.

İlk insandan bu yana hem en çok öğrenen hem de en çok cahil kalabilenidir.
Hem ders alır yüzyıllardır hem de unutur hiç yaşanmamış gibi.
İbretlik öyküleri anlatan da insandır, ibretlik öykülere yine ve yeniden konu olan da.
Nice önemli keşifleri yapan da, bu keşiflere rağmen ruhun gizemini bir türlü anlayamamış olan da…
Konuşmasını öğrenen ve kelimelerini güçlendiren de o dur, kelimeleri artsa da anlam yükleyemeyen de!
Bulup bulup yitiriverebilendir.
Yoldan sayısız kez sapan da, yolları tekrar ve tekrar bulan da.
Acılara neden olan her bir kederin ustası, ona rağmen halen keder içinde kaybolan bir düzenin kurbanı…
Sevmek bir sanattır diyebilecek kadar sanatçı, sevgisizlikten ölüp öldürebilecek kadar inatçı!
Çözdüğü her şeyin ustası, ustası olduğu her şeyin düşmanı…
Karnını doyurdukça acıkan, acıktıkça doyumsuzluğu artan!
Aklını kullandıkça kalbinden uzaklaşan, kalbine odaklandıkça denge kuramayan…
Hayattaki her şeyin önemini anlayan, önemini anladığı her şeyi sıradanlaştıran!

Sürüp gider bu kısır döngü.

Ama en başından bellidir hikaye;
Ve gayet basittir aslında anlayabilene;

Bir iyi bir de kötü vardır!
Biri iyilik biri kötülük yapar.

Biri mazlum biri zalimdir.
Biri kazanır biri çalar.
Biri sever biri nefret eder.
Biri paylaşır biri saklar.
Biri şükreder biri isyan eder.
Biri kurtarır biri harcar.
Biri sayar biri dalga geçer.
Biri hayat verir biri hayat çalar.
Biri affeder biri kin güder.
Biri üretir biri tüketir.
Biri doğru söyler biri yalan söyler.
Biri yapar biri yıkar..!

Adı değişse de her dönem insanlık tarihinde, bellidir yine düşman işin özünde.

İnsanın kendinden başka hısımı yoktur.
En çok kendini sever ve de en çok kendinden nefret eder ki asla değişmez bu düzende denge.

Öğrenmesi gereken an basit şeyin kör cahilidir çokça.
Ve de en sadık nankörüdür daima.
Her şey bittiğinde bir gün, en çok kaybeden yine kendisi olacak günün sonunda.

Çünkü bir iyi ve bir de kötü vardır bu hayatta.
Ve biri iyilik biri kötülük yapar, bu çok basit bir sınavdır, hepten dikkatli bakınca.

Esas mesele kaderi kötüler gibi kurban gitmemektir bu hayata.

Yol bellidir.
Sonu bellidir, değişmez asla!
Ya iyisindir ya da kötüsündür;
Ortası yoktur,unutma!
İlla birisi ağır basar köprüye çıkınca.
Köprüyü geçenlerden olmak için çalış, sakın durma…
Zira sistem ortada kalanlara da bir fatura kesiyor, artık anla!

Ya layıkıyla varsın ya da hoyratça yoksun bu dünyada.
Kader gayrete aşıktır, iyilerden olmak için çabala.
Ve odaklan iyi, doğru, onurlu olana.
Tüm yaşananların kazananı bu gerçeği görenlerdedir, değişmeyen tek şey budur zamanla. Bakan körlerden olma.

Hep kaybetmeye mahkumdur…” için 2 yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s